Enflasyonist sürecin kazananı yalnız zenginler olurken, kaybedenler içinden kaybeden beğenmeye çalışıyoruz. Kaybedenler kulübünün liderlik bayrağı ise metropol beyaz yakalarına devroldu. 2024 yılında yapılan maaş zamlarını ise henüz öğrenemeyenlerin şubatta yatacak maaşını beklerken, Allah’a yakarışı dikkat çekti.
Enflasyonun adeta hayatına ortak olduğu çalışan kesimde isyan artık saklanamıyor.
2024 yılında ise yüzde 50 seviyelerinde olan asgari ücret, memur ve emekli maaş zamlarına, beyaz yaka Bihter’in gözleri önünde birbirini seven Behlül’le Nihal gibi bakıyor.
Sosyal medyada yapılan bir zam haykırışı din alimlerinin deyimiyle “arşı titretti.”
Maaş zamlarında adrenalin dozu giderek artarken,
Herkesin süresi farklıydı.
Çalışanlarına küçük sürprizler yapan patronlardan,
Zamanı geri sarmak isteyenlere yorum doluydu.
Yurt dışında da “enflasyon olduğunu” unutanlar olurken,
Genel soruna parmak basanlar da görüldü.
Zam haberi bile bir haberdi.
Enflasyon mu diyeyim, yoksa sen mi açıklamak ister misin kapitalizm?
Beyaz yakalının hiç gerçekleştiremeyeceği hayallerinden de bahsedenler olurken,
Ekonomide genel sorunu da dile getirdiler.
“Coğrafya kaderdir.”
Beyaz yakayı son 3 yıldır en iyi özetleyen kelime: “Gariban”
Herkes kendi durumuna göre dua etmeye yöneldi.
Abartanlar da vardı.
Dua edenler gün gün kategorilere ayrılırken,
Öğrenenler de duaya sığındı.
Sektörünü söylemeden ne iş yaptığını açıklayanlar da oldu.
Zamlarını bilmelerine rağmen duadan vazgeçmeyenler de oldu.
Beyaz yakanın ana sorunu ise zaten ortadaydı. Sizin zammınız belli oldu mu?